Emin Günaydın Yazdı

II. Abdülhamid’e Hediye Edilen Sütun Kitabesi Hak Ettiği Yere Dikilmeli

Samsun’da 1895’li yıllarda şehir sakinlerinin ve fakir hastaların tedavi olacağı kapsamlı bir sağlık merkezi bulunmamaktaydı. O dönemde Samsun Belediyesi adına eski bir ahşap binada hastane hizmeti verilmeye çalışılıyordu. Ancak bu hizmet oldukça yetersiz kalıyor ve fakir hastalar, evlerinde kapalı kaldıklarından, bir türlü iyileşemiyorlardı. II. Abdülhamid tarafından Samsun’a atanan ve burada yaklaşık on yıl mutasarrıflık yapacak olan Halil Hamdi Bey, Nemlizade Biraderler Şirketi'nin Samsun şube müdürü olan Hamdi Bey ile birlikte girişimlerde bulundu. Halktan toplanan yardım paralarıyla "Gureba Hastanesi" adıyla ihtiyaç duyulan yeni bir hastanenin yapımına 1900 yılında başlandı. Ancak daha sonra Canik Sancağı İdare Meclisi tarafından hastanenin adı "Hamidiye" olarak değiştirilmesi kararlaştırıldı.

Hastanenin bahçesine, Sultan II. Abdülhamid Han’ın tahta çıkışının 25. yılı hatırası olarak altın kalemle işlenmiş bir mermer sütunun dikilmesi istendi ve uygun görüldü. Ancak bu mermer sütunun hastanenin bahçesine dikilip dikilmediğine dair kesin bir kayıt bulunmamaktadır. Canik Gureba Hastanesi’nin giriş cephesi, kitabe yerleştirmeye uygun olmasına rağmen, kitabe yapıdan bağımsız olarak düşünülmüştür. Canik Gureba Hastanesi bu anlamda istisna teşkil etmektedir. Bu sütun kitabesi, Samsun halkının padişaha minnet, teşekkür ve iltifatını ifade eden bir hediyedir.

Eski adıyla Hamidiye, son adıyla Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, 2007 yılında geçirdiği bir yangın sonrası kaderine terk edilmiş ve yok olmayı beklerken, 2023’te Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından Aile Yaşam Merkezi haline dönüştürülmesi kararlaştırılmış ve restorasyon çalışmalarına başlanmıştır. Bu hizmet, Samsun tarihine sahip çıkılması noktasında oldukça önemlidir. Bir dönem hastanenin bahçesine dikilmesi düşünülen fakat akıbeti belli olmayan bu güzel mermer sütunlu kitabenin yeni yapılacak Aile Yaşam Merkezi’nin girişine dikilmesi, Samsun adına ve tarih adına önemli bir adım olacaktır.

Ayrıca hastanenin bahçesinde asırlık iki adet zeytin ağacı da bulunmaktadır. Bir dönem zeytin memleketi olarak değerlendirilen ve Samsun’un bir mahallesine ismini veren bu zeytin ağaçlarının da koruma altına alınarak anıt ağaç olarak yaşamlarının devam ettirilmesi sağlanmalıdır. Bu ağaçlar, Samsun’un tarihi dokusunun ve geçmişteki tarımsal zenginliğinin canlı tanıklarıdır.

Sonuç olarak, II. Abdülhamid’e hediye edilen sütun kitabesi, Samsun tarihinin ve kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Bu kitabeyi hak ettiği yere, yeni Aile Yaşam Merkezi’nin girişine dikmek, Samsun halkının tarihine ve geçmişine olan saygısını göstermenin en güzel yollarından biri olacaktır. Aynı zamanda, asırlık zeytin ağaçlarının koruma altına alınarak anıt ağaç statüsünde yaşatılması, Samsun’un doğal ve kültürel mirasına sahip çıkma anlamında büyük bir adım olacaktır. Bu girişimler, Samsun’un tarihine ve doğasına gösterilen önemin somut göstergeleridir.

Emin Günaydın
Tarihçi-Sosyolog