Fatih Tezce'nin kaleminden

İnsanın kafasını toplaması zor ama güzel. İnsanın kendisini araması ve bulması zor ama güzel. İnsanın bir yola çıkması zor ve güzel. İnsan, güzeldir. Bir insanın milyonlarca dakikanın içinden bir dakika da olsa güzel şeyler işitmesi çok güzel. Zamanın kalbi, saatin tik tak sesidir. İnsan kalbi gibi heyecanla atıyor zaman. Bazen ağır bir gece gibi, bazen yükünü taşıyamayan gündüz gibi, bazen de kalbi durmuş ağaçlar gibidir insan. Bazen sessiz, bazen hırçın, bazen kızgın… Elinde olmayan korkuları vardır insanın. Korkularıyla yola çıkarken korkularının elinden tutmayı da başarabilmeli insan. İnsan, korkusunu da yanında taşıyabilmeli.

Sulara gölgesini yaslamak insanın en büyük isteği olmalı. Bir avuç sudan oluşmuş insan, özüne de karşı çıkmamalı. Bugün dert sandığımız belki hayatımızın ilerisi için şifadır. Sararmış yaprakların baharda yeniden açması bunun ispatı sanki… Kurumuş yaprakların damarları ile insanın damarları birbirine çok benziyor… İkisi de harita… Hem yaprak hem insanın ellerindeki damarlar bizim yol haritamız… Grimsi günün ortalarına doğru saçlarını yolmuş ağaçların bulutlara merdiven dayayıp göklerden yağmur istemesi gibi en zor anında bir merhamet bekleyendir insan. Kanadı kırık kuşların merhamet beklemesi gibi… İnsanın da kanatları kırılır… Sonra susması da bilmeli insan… Gözlerinin önünde eriyen akşamın siyahlığında sessiz bir köşede sessizce susmasını da bilmeli…

Denize yaklaşan martının duyduğu sevinci ve heyecanı da duymalı insan, bir cana yaklaştığında… Her şey biter de geriye o can kalır. Sorumluluklarımız var, ”sorunluluk”lar da var. Sorunlarımızın içinden sorumluluklarımızı yerine getirdikçe sağ salim çıkacağız. Çıkacağız ve biz buradayız diyeceğiz. İnsan her yerde var olandır. Alanımızı terk edersek başkaları dolduracak. Gözlerimize bakmayı bırakırsak o gözlere başkaları bakacak. Ellerimizle tutmazsak geleceğimizi, başkaları çizecek hayallerimizi. İnsan, inat edendir.

“Zor diyorsun, zor olacak ki imtihan olsun” diyor bir düşünür. Biz de şu cümleyi ekleyelim: ”Zor olacak ki, sonu güzel olsun.” İnsan, söz üstüne söz ekleyendir.Hatıralarımız bizimdir. Bizimle yaşlanacak güzel hatıralarımız olduğu kadar, anımsanmamasını temenni edeceğimiz hatırat da olacaktır. Hatıra demek yaşamak demektir.Yaşamak saldırıya uğramaktır, diyor İsmet Özel. Kaç yıl oldu saldırıya uğrayalı bilmiyorum. Ben de “Yaşamak taarruzda bulunmaktır” diyerek karşı saldırıya geçiyorum. Kaç yıldır taarruzdayım, onu da bilmiyorum. Bildiğim şu ki, yaşamak güzel. İster saldırıya uğrayarak, ister taarruzda bulunarak… Kaç yaşımıza gelirsek gelelim, günün ve dünün kıymetini bilelim.

Fatih TEZCE