"Domates Gribi Olarak Adlandırılmamalı"
Vücutta domatese benzer görünümde kırmızı, ağrılı, su dolu kabarcıklar ile karakterize olan ve ilk defa Hindistan’dan bildirilen hastalığın domates gribi olarak adlandırıldığını belirten Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, “Hastalığa el, ayak ve ağız hastalığına neden olan bir patojen olan coxsackievirus A16’nın neden olduğu belirlenmiştir. Bütün bu araştırmalar etkenin yeni bir virüs olmadığını ve domates gribi olarak adlandırılmaması gerektiğini ortaya koymaktadır” dedi.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Kliniği’nden Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, son zamanlarda ‘domates gribi’ olarak ortaya çıkan hastalık hakkında bilgilendirmede bulundu. Hastalığın gelişim sürecine değinen Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, “Vücutta domatese benzer görünümde kırmızı, ağrılı, su dolu kabarcıklar ile karakterize olan ve ilk defa Hindistan’dan bildirilen hastalık domates gribi olarak adlandırılmıştır. Hindistan’ın Kerala, Tamil Nadu ve Odisha bölgelerinde yüzden fazla çocukta hastalık görülmüştür. El, ayaklar ve ağızda görülen döküntülerin yanı sıra birçok viral enfeksiyona benzer şekilde, ateş, eklem ağrıları, yorgunluk, mide bulantısı, kusma, ishal, sıvı kaybı gibi yaygın grip benzeri şikâyetler de hastalarda saptanmıştır” açıklamasında bulundu.
“Domates gribi olarak adlandırılmamalı”
Hastalığın ortaya çıkması ve yeni bir hastalık olarak ‘domates gribi’ adıyla tanımlanmasının Covid-19 ve maymun çiçeği hastalığından sonra yeni bir salgın mı olacağı endişesine neden olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Hindistan’ın Kerala bölgesine aileleri ile bir ay süreyle seyahat eden iki çocukta da benzer bulgular görülmüştür. Lezyonlardan alınan örneklerden yapılan sekans analizinde hastalığa el, ayak ve ağız hastalığına neden olan bir patojen olan coxsackievirus A16’nın neden olduğunu belirlenmiştir. Bütün bu araştırmalar etkenin yeni bir virüs olmadığını ve domates gribi olarak adlandırılmaması gerektiğini ortaya koymaktadır” şeklinde konuştu.
Ellerde ve ayaklarda döküntülere rastlanılıyor
Ülkemizde de yaygın olarak görülen el ayak ağız hastalığı hakkında bilgilendirmede bulunan Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, “Küçük çocuklarda yaygın olarak görülen hafif ve bulaşıcı bir viral enfeksiyondur. Hastalık yetişkinlerde de görülebilir. Ağızda yaralar, ellerde ve ayaklarda döküntüler görülür. Ateş ve eklem ağrıları olabilir. El-ayak-ağız hastalığına coxsackievirus neden olur. Etken tükürük, salya veya sümük gibi burun ve boğaz salgıları, el, ayak ve ağızdaki sıvı dolu kabarcıkları ve dışkısında bulunur. Hastalık öksürük, hapşırık, hasta kişi ile yakın temas (dokunmak, öpmek, sarılmak vb.), enfekte kişinin dışkısına dokunmak (çocuk bezi değiştirmek), ortak oyuncak kullanmak ile bulaşabilir. Yüksek bulaştırıcılığa sahip olan virüs okullarda ve kreşlerde hızla yayılıp salgınlara neden olabilir. El, ayak ve ağız hastalığı olan kişiler genellikle hasta oldukları ilk hafta içinde en fazla bulaştırıcıdır. El ayak ağız hastalığının spesifik bir tedavisi yoktur” diyerek sözlerini noktaladı.