Durmuş, baba mesleği mermercilik yapıyorduk, mermercilik işini kazasız belasız bitirdikten sonra, toplamış olduğumuz ata yadigarlarınantikaları biriktirdikten sonra da biz gelecek nesillere bunları anlatalım diye etnografik bir müze açtık. elektriğin makinelerin olmadığı zamanlarda o insanların göstermiş oldukları çabalar hepsi takdire şayan. Antikaların sahipleri hiçbir zaman hazır almadılar, her zaman kendi emekleri ile yaptılar, bunları kullandılar. 

1999 yılında mermer atölyesini kapattık, burayı müze şekline getirdik diye Durmuş,  Buraya 22 yıldır okuldan gelenler, dışardan gelenler, il dışından gelenlerin sıklıkla ziyaret ettikleri etnografik bir müzedir. hemen hemen burada 4 bin civarında eserimiz var. Hepsi de ayrı ayrı değerli. İlk ağaç sapanlardan, toprak mutfak eşyalarından çeşitli zamanlarda kullanılan eserler var. 

MÜZENİN EN DEĞERLİ ESERİ OSMANLI HOKKASI VE FENERİ 

Ulaşmak isteyenler bizi Çilhane Mahallesi, Alaçam Caddesi 12 numarada  ziyaret edebilir bizlere ulaşabilirler diyen Durmuş, Osmanlı’nın son dönemlerinde kullanılmış olan ‘’hokka’’ müzenin en değerli parçası, o dönemde hokka dan kilograma geçildi ama elimizdeki parça orijinalliğini bozmayarak hokka şeklinde kaldı. Bir diğer ikinci eserimiz ise,  yine Osmanlı döneminden kalma kandil yağı ve fitil ile yanan Osmanlı feneri, o dönem evlerin duvarlarına asılıyordu yada bir yerden bir yere giderken kullanılıyordu. 

Bunların maddi değerlerinden çok manevi değerleri bizin ilgilendiriyor, bunları alacak kişi eserlerin değerini bilerek almaları gerek, benim bir fiyat biçmem doğru olmaz dedi.