Tarihi M.Ö 5000’li yıllara uzanan, içerisinden Türkiye’nin en uzun ırmağı Kızılırmak’ın geçtiği, dört mevsim tarım yapılabilen verimli toprakları, gelin köprüsü, kaleleri, kuş cenneti, doğal güzellikleri, sadece yöreye has sele sepet şenlikleri, Karadere panayırı, Kapıkaya festivali, eşsiz lezzetleri, pidesi, dondurması, nokulu, lokumu ve aklınıza gelebilecek bir çok güzelliği içerisinde barındıran bir ilçe Bafra. Samsuna 51 km. uzaklıkta,  150 bine yakın nüfusuyla, 175 bin dekarlık yüzölçümüyle birçok ilçe ve ilden büyük bir yerleşim merkezi. Diğer bir pencereden bakacak olursak ise, son dönemlerde Bafra için maalesef büyük bir köy tabiri yapılıyor. İnsanlarımız farklı il ve ilçeleri gezip gördükçe bizim neyimiz eksik sorusunu sormadan edemiyor.

Peki, bizim daha yaşanılabilir bir Bafra için neyimiz eksik? Röportaj yapsak, vatandaşlarımıza mikrofon tutsak eminim ki cevaplar buraya sığmayacak kadar çok olacaktır. Neredeyse yirmi yıldır aynı siyasi parti tarafından yönetilen ilçemizde; kimsenin belediyeyi şöyle kötü devraldık, böyle sıkıntılı devraldık demeyeceğini düşünüyorum. Beş yılda bir yapılan yerel seçimler; vatandaşlarımızın, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesiyle sandıklara gidip özgürce oylarını kullandığı, yöneticilerini değerlendirdiği, talep ve düşüncelerini bir şekilde dile getirdiği, bir nevi yönetime karne verdiği demokratik şölenlerdir. Buradan hareketle son seçime baktığımızda mevcut yönetimin bir önceki seçimlerde aldığı 59.605 oyun son yerel seçimlerde 33.163 e düştüğü, neredeyse %40 civarında bir oy kaybı yaşadığı gözleniyor.

Seçim öncesine baktığımızda; vatandaşlarımızın en çok;  ne zaman, hangi yolların kapanacağını bilmeden trafiğe çıkmak durumunda olmaları, neredeyse her araç sahibinin gelirinin belli bir kısmını sanayide harcadığı, suların sürekli kesildiği, alt yapı sorunları nedeniyle göle dönen yollar, sosyal kültürel aktivitelerin eksikliği, çoğu il ve ilçede bulunmayan açık havuzumuzun kapalı olması, hastane ve otogar kavşaklarının çok sıkıntılı olduğu gibi söylemlerinin dile getirildiğini hatırlıyoruz. Seçim süreci boyunca ise artık her şeyin geride kaldığı, çok güzel ve anlamlı çalışmaların yapılacağı, verilen onca söz, proje ve adayların kıyasıya yarışı. Seçim sonuçları aslında her şeyi özetliyor diyebiliriz. O dönem nelerin eksik olduğunu ve nerelerde yanlış yapıldığını en güzel şekliyle Sn. Cumhurbaşkanımız şöyle ifade etmiştir. Her şeyi ben bilirim, sadece bana yakın olanlarla yürürüm demek, işleri ehline vermemek, vatandaşla arana duvar örmek, halka hizmet hakka hizmet deyip halkı yok saymak, zarar görmeyelim diye birçok olaya ve duruma sessiz kalmak, şeffaf olmamak, sadece sosyal medya belediyeciliği yapmakla bu işlerin yürümeyeceği ortadadır. Yerelde vatandaşın daha çok söz hakkı, daha çok katılım hakkı olacaksa, vatandaşa gerçekten yapmacık değil samimi bir şekilde ulaşılacaksa birlik, beraberlik ve başarı gelecektir. Sanırım bu sözlerin üstüne çokta bir şeyler söylemek anlamsız olacaktır.

Bizler Bafra’mızı karşılıksız seven vatandaşlar olarak ilçemizin çok daha yaşanılabilir bir yer olması hususunda beklenti içerisindeyiz. Çünkü doğduğumuz, çocukluğumuzun geçtiği, büyüdüğümüz, ekmeğini yediğimiz bu güzel ilçe bizler için çok çok önemli. Çocuklarımızın eğlenebilecekleri, öğrenebilecekleri oyun alanlarının yapılması, eğitim ve öğretim noktasında kendilerini geliştirebilecek farklı imkânların sağlanması, onları ve dolayısıyla hepimizi mutlu edecektir. Maalesef kötü alışkanlık ve her türden bağımlılık içinde kalmış, geleceğimizin teminatı gençlerle ilgilenilmesi, onlar için spor tesisleri, sosyalleşme ve dayanışma merkezleri yapılması, imkânlarının çok daha geniş olduğu kişisel gelişim kurslarının açılması, bilim merkezleri, kültür parkları inşa edilmesi ilçemizin gelişimine ve geleceğine katkı sağlayacaktır. Sosyal, kültürel ve her türlü sanatsal faaliyet için kimsenin başka bir ilçemize gitmemesi gerekir diye düşünüyorum. Kent meydanında Bafra Kosavalılar derneği tarafından yapılan halk konseri, her sene coşkuyla düzenlenen Karadere panayırı vatandaşımızın bu tarz etkinliklere ne denli ihtiyacı olduğunu göstermektedir. Yine 31 Ağustos akşamı Kent meydanında Ülkü Ocakları tarafından yapılacak olan gençlik şöleni de Baframız gençliğinin eğitim öğretim yılı öncesi motivasyonuna katkı sunacak anlamı bir çalışma olacaktır.

İsteğimiz Bafra’nın, Bafralının kazanmasıdır. Bu vesileyle bizler, büyüklerimiz, geleceğimizin teminatı çocuklarımız; bu güzel topraklara daha çok sahip çıkacak, daha mutlu ve dolayısıyla daha başarılı olacaklardır.

                                           HAKAN EROĞLU