Hakan Eroğlu'nun kaleminden

NEREYE BU GİDİŞ ?

Eğer bu kızcağız İslam hassasiyeti ile yetiştirilmiş olsaydı kendisine namahrem olan bu katille hiç tanışmayacaktı ve şu an hayattaydı. İslami hassasiyetler çiğnenmeye devam ettikçe, tabii ki istemiyorum ama bu acı hadiselerle ne yazık ki karşılaşmaya da devam edeceğiz.” diyor bir Profesör…


Başak Cengiz’ i hatırlıyor musunuz? Kaldırımda yürürken samuray kılıcı ile öldürülen kızımızı…


Ya evine gitmek için minibüse binen ve minibüste katledilen Özgecan Aslan’ı? 


Peki, geçtiğimiz günlerde Ümraniye’ de Vatanı için görev yaparken şehit edilen polisimiz Şeyda Yılmaz’ı?
Elinde Elif Ba kitabıyla Kuran kursuna giden 8 yaşındaki Narin Güran’ı…


Son günlerde ülkemiz maalesef ahlaki bir çöküntünün eşiğine gelmiş gibi görünüyor. Kural tanımaz insanlar, kendini her şartta haklı gören insanlar, her şeyi kavgayla gürültüyle çözmeye çalışan insanlar, tüm özel hayatını ortaya saçmaktan çekinmeyen insanlar… Sonuç, saymakla bitiremeyeceğimiz kadar cinayet, taciz, istismar vakası… Çocuklarımız, kızlarımız sokaklarda gezmeye korkar olmuş durumda…


Şehit polisimiz Şeyda Yılmaz’ ı katleden caninin 26 ayrı suçtan dosyasının olduğunu buna rağmen elini kolunu sallayarak sokaklarda cirit attığını maalesef bir vatan evladını kaybettikten sonra öğrendik. Bu sadece öğrendiğimiz ki sanırım toplum içerisinde bu tarz karaktersizlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok…
Helal lokma kazanmak için zar zor şartlarda ekmek mücadelesi veren esnafa yapılan muamele nerede! Ülkeyi soyup soğana çeviren fenomenlere yapılan muamele nerede? Kısacası “Adalet” nerede? 


Ne oluyor arkadaş bu topluma? Sebep ne? Ekonomik kriz mi? Vatandaşımızın bir şekilde kutuplaştırılma çabası mı? Psikolojik buhran mı? Sosyal medya çöplüğü mü? TV programları mı? Saçma sapan olan ama çok izlenen diziler mi? Yoksa Profesöründe ifade ettiği üzere İslami hassasiyetlerin çiğnenmesi mi?
Bir aile düşünün, asgari ücretle yani 17.002 TL ile geçinmeye çalışan. Gerçi toplumumuzun büyük bir kesimi bu durumda maalesef. Gecesini gündüze katan anne baba. Çocuk ise istiyor arkadaş. Dizlerde gördüğü hayatı istiyor. Marka elbise, marka ayakkabı istiyor hatta marka silgi, kalem istiyor.  Marka bir ayakkabı bugün 2-3 bin TL bandında… Kira, yemek, yol, okul derken nasıl yetişsin aile. Ama çocuk istiyor arkadaş, suçu ne? Sonra başlıyor çatışmalar, psikolojik sorunlar.


Peki, tik tok videolarına denk geldiniz mi? nasıl bir çöplüktür akıl mantık almıyor. Yediden yetmişe kadını erkeği o kadar absürt şeyler paylaşıyor ki. Kapatsan ya da sınır getirsen özgürlüklerimiz kısıtlanıyor diye milleti ayağa kaldıran bir kesim… 


Biraz TV izleyeyim diyorsun. Kocasını aldatan kadın TV’de, yengesiyle kaçan adam TV’de, kendinden 30 yaş büyük zengin biriyle hayatını yaşayan kişi TV’de, yani ne kadar ahlâksızlık ararsan TV’de. Yok mu kardeşim bu ülkede RTÜK. Ya da tüm bunlara dur diyecek birileri? Siyasilere bakıyorsun, iktidar olmak yada iktidarda kalabilmek için maalesef her yol mubahmış gibi hareket ediliyor. Biri A derse diğeri B diyor. Ortak noktada buluşalım yok. E millet kafayı yemiş, cinnet geçirmiş, aç kalmış kimin umurunda. Olay üzerine iki açıklama yap tamam. 
Profesör bey İslami hassasiyet diyor ya? Tabi kimse boş durmuyor. Yurtlarda, kuran kurslarında istismara uğrayan çocuklara ne diyeceksiniz? Diyorlar. Kız arkadaşıyla pastanede biri görmesin diye gizli gizli buluşan bir nesilden, sokak ortasında sarmaş dolaş gezen bir nesile evrildik. Birde ses etsen cahil, görgüsüz damgası yemen işten bile değil. Yani aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. Nasıl olacak arkadaş bu işler? 


Toplum olarak hepimizin ötekileştirmeyi, körü körüne hareket etmeyi bir tarafa bırakıp şapkamızı önümüze koyup harekete geçmemiz, yetkilileri harekete geçirmemiz gerekiyor. Sonuçta tüm bu olaylar bizim ülkemizde, yanı başımızda gerçekleşiyor. Her an böyle bir durumla karşılaşmak olası iken artık bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığından sıyrılmalı ve insanımıza sahip çıkmalıyız. Çocuklar bizim çocuklarımız, bu güzide toplum bizim toplumumuz. Manevi hassasiyetlerimizi diri tutmalı, kutuplaşmanın önüne geçmeli, insanlığın huzuru için el ele vermeliyiz.

HAKAN EROĞLU