insanların yaşamlarına müdahale etmek istiyorlar
Son zamanlarda sarıklı cübbeli sakallı, abilerimiz amcalarımız dedelerimiz insanların giyim ve kuşamlarını ve davranışlarını şiddete varacak düzeyde yargılayarak insanların yaşamlarına müdahale etmek istiyorlar. İçlerinde çok samimi duygularla nazikçe konuşanları olduğu gibi kimisi de kırıcı sözler ve davranışlarla bir takım tebliğlerde bulunuyorlar. Herkesin yaşam tarzına inançlarına saygı göstermek zorundayız hiç kimse bizimle aynı düşüncede ya da aynı inançta olmak zorunda değil. Doğru bildiklerinizi yeri ve zamanı geldiğinde karşınızda ki insanlara anlatabilirsiniz, tabi sizi dinlemek istelerse çünkü herkes hayata kendi penceresinden bakar ve hiç kimseye anlamak istemedikleri şeyleri anlatamazsınız. Her bilgi kendi zamanına mahkûmdur
Bir hikâye vardır; Ünlü bir profesör bir seminer sonrasında konuşmasını bitirirken şu cümleyi kullanmıştır ‘beni içinizde sadece bir kişi anladı, oda yanlış anladı’.
İşte tam olarak bu yüzden kendinizi yormayın siz sadece bir hatırlatıcı ya da öğüt verici olabilirsiniz hiç kimseye zorbalık yapamazsınız. Çünkü dinimizi öfkeyle yayamazsınız ancak hoşgörü ve anlayışla birilerinin ruhuna dokunabilirsiniz. Yusuf İslam ( Cat Stevens) bir söyleşesinde ‘eğer Kuran dan önce Müslümanları tanısaydım asla Müslüman olmazdım’ sözüyle bu gerçeği çok acı bir şekilde dile getirmiştir.
Bakın Gâşiye Suresi 21 ve 26. Ayetlerde ne diyor Rabbimiz Hz. Muhammed’e
21. Artık sen öğüt ver! Sen ancak bir öğüt vericisin. 22. Sen, onlar üzerinde bir zorba değilsin. 23,24. Ancak, kim yüz çevirir, inkâr ederse, Allah onu en büyük azaba uğratır. 25. Şüphesiz onların dönüşü ancak bizedir. 26. Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.
Resulüne dahi zorlamayı yasak ediyorken bazıları zor kullanmaktan çekinmiyor. Daha önce bu sureyi ve ayetleri okumuş muydunuz? Elbette ki içimizde okuyanlar var fakat gelin bir yüzdeye vuralım %10 var mıdır ya da %20 biraz iyimser olalım ve %30 a bağlayalım. Evet, kendi kitabını dahi okumayan bir toplumuz. Gencecik çocuklarımız hatimler indiriyor baştan sona ezberliyorlar Arapçasını, Fatiha’ sız namaz olmaz, gelin bir Cuma namazı camiden çıkanlara Fatiha Suresinde ne dendiğini soralım ya da ezbere okuduğumuz namaz surelerinde bize anlatılmak istenen ne? Peki, vatandaşı bırakıp cami hocasına soralım bakalım bize Türkçe karşılığını söyleyebilecek mi? Öyle hocalarımız var ki birer cevher, öyle hocalar da var ki imamlığı meslek olarak yapıyor. Hatta ateist bir imam bile var memleketimizde ben bu işi profesyonel olarak yapıyorum diyor.
Kuran ı Arapça olarak okumak ve dinlemek çok önemli bunu asla reddedemeyiz bununla birlikte ne anlatmak istediğini de bilmemiz bir o kadar önemlidir. Çünkü Kuran odamızın duvarını süsleyen bir tablo değil hayatımıza yön veren bir bilgi kitabıdır. Kuran ne Arapça ne Türkçe ne de başka herhangi bir dilce değil Kuran Allah çadır.
Evet, maalesef okumuyoruz, Hz. Muhammed’e (SAV) gelen ilk vahiy neydi hatırlayın ‘OKU’ biz ise dinlemeyi seçtik bu yüzden ezberlerle ve hurafelerle üzerimize bir örtü serdik kendi ellerimizle artık o örtüyü kaldırma vaktidir. Müdessir Suresinin 1.ve 2. Ayetinde Hz. Muhammed’ e ‘Ey örtüsüne bürünen kalk ve uyar’ dedi Rabbimiz şimdi o Ayetlerin muhatabı bizleriz. Tabi ki anlayamadığımız yerleri olacaktır bunun içinde açıklayıcı meallere yâda gerçek imamlara danışacağız ve bilin ki okumaya başladığımızda sadece Kuran ı değil sistemi de okumaya başladığımızda yalancı şeyhlere sahte mehdilere ihtiyacımız kalmadığı gibi birileri yanımıza gelerek zorla bir şeyler anlatamayacaktır.