Yaşadığımız toplum ve o toplumun geleceğini inşa edecek olan gençlerimizdir. “Bir toplumun gençliği ne kadar sağlam ise, geleceği de o kadar sağlam olur. Gençlik bozulursa bozulan gençlik olmaz gelecek olur.” Diyerek başlamak istiyorum.   Ülkemizde ki gençlerimizin gidişatını olumlu veya olumsuz etkileyen en büyük etken sosyal medyadır. Kısacası teknoloji ve sosyal medyanın gelişimini olumlu yönde kullanıp kendimizi geliştirmek için çaba göstermeliyiz. İlk önce, bu ömür bir gün bitecek, zaman hızlı akıp gidiyor. Şunu hiç bir zaman aklınızdan çıkarmayın sosyal medyayı, teknolojiyi kendimizi yani hayallerimizde olmak istediğiniz kişi olmak için kullanın. Çünkü her daim kendini geliştiren gençlik ilerleyen zamanda ülke için birçok projeye imza atacak, bazılarınız siyasete atılacak, bazılarınızda ülkede girişimcilik, sanayi ve milli savunma gibi birçok alanda kendini yetiştirecek ve ülkenin geleceğinde söz sahibi olacak.   Ne demiş Necmettin ERBAKAN hocamız, “Her şey hayalle başlar, bunun temelinde inanç yatar. İnanırsanız başarırsınız.” Evet gerçekten öyle hayal etmek başarının temelidir. Bizlerin ve ülkemizin hayal eden imanlı ve inançlı gençlere ihtiyacı vardır. Çünkü güçlü Türkiye bizlere emanet bizlerin kendini geliştirip bilimde, kültürde, sanatta, sporda, eğitimde ve tüm diğer alanlarda kendini geliştirmiş gençlere ihtiyacı vardır. Sözlerime ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözü ile devam etmek istiyorum. "Gençliği yetiştiriniz. Onlara bilim ve kültürün olumlu fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.   Özgür fikirler uygulamaya geçtiği zaman, Türk milleti yükselecektir." Gelecek bizlerin elinde, ülkemiz için hayırlı işlerde bulunmak bizim elimizde yeterki inanalım ve azimli bir şekilde çalışalım. Öyle kolay değil, bu nasıl olacak demeyelim. Devletimiz, çalışan ülke geleceğinde ufakta olsa bir fikir bir beyanda bulunan herkese çalışmalarında siz ve diğer gençlerin daha başarılı olması için destek verecektir. Burada önemli olan bize düşen rol adım atıp harekete geçmektir. Kültürel değerlerimiz, gelenek ve göreneklerimiz, örf ve adetlerimizi geçmişten bugüne kuşaktan kuşağa taşıyan değerli atalarımızın ve büyüklerimizin miraslarına sahip çıkıp yaşatmalı ve bizden sonra ki gelecek olan gençlerimize ve küçüklerimize anlatmalı ve unutturmamalıyız. Bizi biz yapan Türklük değerlerimize sahip çıkalım ve bu değerlerimizi hayatımızda etkin olarak yaşayalım. Tecrübeli büyüklerimizden her zaman fikir almakta fayda vardır derim. Çünkü ne kadar yaşanmışlık o kadar tecrübe…       Ülkemizdeki genç arkadaşlarıma şunları söylemek istiyorum; sevdiğiniz alanlarda kendinizi geliştirin ve en iyisi olmaya çalışın. Geleceğin siyasetçileri bizlerin içinden çıkacak bunu unutmayın. Yanlış giden şeyleri konu ne olursa olsun düzeltmek için çalışmalarda bulunmanızı tavsiye ediyorum. Böyle gelmiş böyle gitsin veya bana dokunmayan yılan bin yaşasın derseniz unutmayın ki bir gün o yılan tarafından sokulursunuz. Bu ülkenin bizlere ihtiyacı var silkelenip kendimize gelelim. Gençler olarak felsefemiz “önce ahlak ve maneviyat” olsun. Kısacası yaptığımız çalışmalar küçükte olsa umutsuzluğa kapılmayın. Çünkü yarına daha sıkı sarılmamızda ki en büyük etken hayallerimiz ve bitmek tükenmek bilmeyen umutlarımızdır. Sen bir adım at ve başla yarın bir kişi diğer gün başka kişi ve kişiler artarak devam edecek buna inan. Damlaya damlaya göl olup insan seline dönüşmek istiyorsan hayallerin için bir adım atmalısın. Biz gençler, ülkemizin geleceği ve genç kardeşlerimizin rol modeli olmak için var gücümüz ile çalışmalıyız. Unutmayın “inancın başladığı yerde endişe biter.” Sözlerime son verirken gençlerimize genç arkadaşlarıma şunları söylemek istiyorum. Önemli olan Kim olduğunuz veya ne olduğunuz değil. Kim olmak istediğiniz, ne olmak istediğiniz ve içinizdeki inancın ne kadar kuvvetli olduğudur. “Yılmayın her yere düştüğünüzde, umutsuzluğa kapıldığınızda tekrar yeniden ve daha güçlü olarak ayağa kalkın. İnanın ki bir gün bir şeyleri değiştirdiğinizi göreceksiniz.