Cumhuriyet,
En basit anlatımıyla, hükûmet ya da devlet başkanının, halk tarafından belli bir süre için ve belirli yetkilerle seçildiği yönetim biçimidir. Egemenlik hakkının belli bir kişi veya aileye ait olduğu monarşi ve oligarşi kavramlarının karşıtıdır.
Peki ya bizim için ne demektir?
Mustafa Kemal’ dir cumhuriyet
Ya istiklal ya ölümdür
Bağımsızlık ve özgürlüktür
Dünyaya kafa tutmaktır
Bir milletin yeniden doğuşudur cumhuriyet
Yıllarca süren savaşlar neticesinde yorgun düşen bir halk, tam da her şey bitti derken dünyaya Türk ü tekrar hatırlatan bir önderin umuduna sarıldı ve küllerinden yeniden doğdu. Bu öylesine bir geri dönüştü ki dünya tarihinde emsali görülmemişti ve tabi ki kendi dişiyle tırnağıyla vatanını işgalcilerin elinden kurtaran bu millete verilecek en güzel hediyeyi de beraberinde getirdi cumhuriyeti.
Kim karşı çıkar ki cumhuriyete diye düşünmeden edemiyorum kullarım hitabının yerine efendiler hitabıyla karşılanmanın karşısında kim ve neden durur. Kaldı ki bu sistem değişen dünya düzenine ayak uydurmaktır çünkü değişime karşı çıkan her kim olursa olsun yok olmaya mahkumdur bir adım dahi ilerleyemez. Ne mutlu bize ki büyük bir lider ve o liderin peşine takılan yüce bir ecdada sahibiz ve damarlarımızda o asil kan dolaştığı müddetçe cumhuriyetimiz ilelebet payidar kalacaktır.
Milli şairimiz istiklal marşımızın üçüncü kıtasında her şeyi özetlemişti aslında. Gelin bir kez daha hatırlayalım o müthiş dizeleri
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Kısaca bu millet tarih boyunca egemenliğine ve özgürlüğüne düşkün bir millet olarak hüküm sürdü ve sürecektir ve bize yakışan yönetim şekli tabi ki de cumhuriyettir.
Gelin 29 Ekim 1923 de ki o ilk günkü heyecanla haykıralım hep birlikte;
‘YAŞASIN CUMHURİYET’