Ülkemizin gündeminde uzun bir süredir ki bu uzun süre 23 yıla kadar dayanıyor Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) sorunu bulunmakta. Bende daha önce bu konuda bir yazı paylaşmıştım ve biraz olsa da bu soruna değinmiştim. Neden bu kadar ülke gündemini meşgul ediyor bu sorun hiç düşündünüz mü? Bende dahil olmak üzere bu EYT lilerin derdi nedir, sosyal ve görsel medyada yapılan bunca haber, milyonları bulan tweet ler bu kadar sansasyon yapılmasına gerek var mı? Gelin biraz daha inceleyelim bu konuyu.
Artık EYT nin tanımını yapmaya gerek yok diye düşünüyorum çünkü eminim ki herkes anladı ne olduğunu bu yüzden şimdi insanları ilgilendiren ince detaylarına bir göz atalım. 23 yıldır yapılan mücadelede artık sona yaklaşılmakta öyle ki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin Meclis tatile girmeden önce yaptığı açıklamada bu sorunun çözümünü Meclis açıldığında açıklayacaklarını ve Meclise sunacaklarını söyledi. Meclis açıldıktan sonraysa çalışmaların devam ettiğini söyleyerek Aralık ayını işaret etti, 2023 yılı plan ve bütçe görüşmelerine girerken detayları daha doğrusu 25 yıllık süre ve 5 bin işgününün değişmeyeceği hakkında yaptığı açıklamadan sonra yaşla alakalı bir çalışmanın olup olmayacağını da açıklayacağını söyledi. Milyonlarca EYT li TRT3 de ki canlı meclis görüşmelerine odaklandı ve sonuç tam bir hüsrandı, sayın bakan her kesimin dinlendiğini ve işverenlerin bir takım endişelerinin olduğunu dile getirdi neydi bu endişeler 45-50 yaşlarında ki çalışanlar emekliliklerini isterlerse onlar için büyük bir mali sorun doğacakmış. Yani tazminatlarını ödeme konusunda sıkıntı yaşayacaklarmış, yani patronlar ceplerinden çıkacak paranın derdine düşmüşler, bu para zaten işçinin emekçinin hakkıdır ve her işveren işçisi için ödeyeceği tazminatı planlamak zorundadır. Şimdi ise gündeme yansıyan haberlerde EYT için 2023 Ocak ayı işaret edildi.
Hal böyle olunca EYT lilerde bakanlığın işçiden yana değil de patronlardan yana olduğunun algılanmasına neden oldu ve haklı olarak bir gönül kırıklığı yaşadık. Bir de Ekonomi Bakanının sorulan bir soru karşısında ki umursamaz bir gülüşü ve alaycı bir şekilde NE EYT Mİ? Diye yanındakilere sorarak bir cevap vermeden gitmesi bizim için oldukça sinir bozucuydu. İtiraf etmek gerekirse içimiz acıdı bu acı da öfkelenmemize neden oldu. Biz dikkate alınmayacak bir topluluk değiliz.
Biz zaten emekli olunca her ay bir şehre yada bir ülkeye tatile gidecek değiliz bizim derdimiz kendimizi güvende hissedecek sakin bir liman bulmak ve bunu da tabi ki devletimizden umacağız. Yani emekli olduktan sonra çalışmaya devam etmek zorundayız hem de aynı işyerlerinde bizler yaşlı başlı, akıllı, olgun insanlarız dolayısıyla yıllarca çalıştığı işyerini zora sokacak taleplerde bulunmayız. Şimdi bazıları diyecek ki madem çalışacaksınız neden emeklilik derdindesiniz; bugün en düşük emekli aylığı 3500 TL (ÜÇBİNBEŞYÜZ) bu cevap yeterli olmuştur sanırım. Ha yeterli olmadıysa biraz daha açayım ve rakamları en alt limitlerde yazayım.
En düşük ev kirası, 1.000 – 2.000 TL en azından benim memleketimde
Elektrik, iyimser olalım 350 TL
Su, 150 TL
Doğalgaz, en düşük 750 ya da 1000 TL
Telefon, bir kişi en az 100 TL (evde kaç kişiyseniz çarpı kişi sayısı)
İnternet, 150 TL
Peki ya diğer masraflar mesela market, pazar ya diğerleri Allah göstermesin evde bir şey bozulursa ne yaparız… Sanırım şimdi anlamışsınızdır eğer hala anlamadıysanız sizi Allah a havale edelim. Evet biz EYT liler bu hakkımıza kavuştuktan sonra çalışmaya devam edeceğiz çünkü yaşamak için ek gelire ihtiyacımız var. Devletimizin büyüklüğü tartışılmaz bize ayrılacak bir bütçe elbette vardır ve bulunur zaten biz verdiğimiz vergilerle bu bütçe açığını çoktan kapattık.
Şimdi her zamankinden daha sakin, daha demokrat, daha kararlı bir şekilde mücadeleye devam edeceğiz. Bizler milletin bağrında ki en olgun en akıllı topluluğuz ve bu haklı mücadelemizi en sonunda kazanarak hak ettiğimizi alacağız.
Ve şunu unutmayın ki yılmadan, usanmadan, umutsuzluğu kapılmadan ve hiçbir taşkınlık yaşamadan verdiğimiz bu mücadele gelecek nesillere emsal olacaktır.