Sönmezler Fırın
Sönmezler Fırın

Hamdi Yıldız, Kanun yeniden düzenlenmelidir.

Dünya 01.11.2022 - 15:33, Güncelleme: 01.11.2022 - 15:33
 

Hamdi Yıldız, Kanun yeniden düzenlenmelidir.

Meslek kanunu mevcut haklarımızı koruyacak, kariyer basamaklarında hizmet süresini önceleyecek şekilde yeniden düzenlenmelidir
Eğitimin verimliliği ve niteliği, eğitim çalışanlarının hak ettiği değeri görmesi, özlük hakları boyutuyla da emeklerinin karşılığının verilmesiyle mümkündür. Bugün 81 ilimizde ve Samsunumuzda eş zamanlı toplanmamızın sebebi: Meslek kanununun beklentileri yeterince karşılamadığı için, Sayın bakanın 1milyonun üzerindeki eğitim çalışanlarına kulağını tıkadığı, gözünü kapattığı içindir. Meslek Kanunu çıkmadan önce sahanın beklentilerini önerilerini görmezden geldiği içindir. Samsundan ve 81 ilimizden tekrar sesleniyoruz. Hep birlikte ses veriyoruz, ortak iradeyle söz haykırıyoruz; Önemi büyük, değeri yüksek, tarihsel rolü güçlü öğretmenlik mesleğinin ve öğretmenlerin meslek kanununda değişikliğe ve revizyona ihtiyaç var. Sayın Bakan hatadan dönmek erdemdir. Toplu sözleşme teklifimiz esas olsun hizmet süresi üzerinden kariyer planlaması olsun sınav tartışması son bulsun. 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlik mesleğini düzenleyen müstakil bir kanun beklentisini karşılama yönünde olumlu bir adım olmanın ötesine geçememiş, öğretmenlerin beklentilerini karşılayamamıştır. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, bu kanunun kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesi, uzman ve başöğretmenlere ücret ve ilave derece artışı getirilmesi, adaylık sürecindeki yazılı sınavın kaldırılması, öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi gibi önemli özlük hakları ihtiva ettiğini, bu yönüyle öğretmenlerimizin bir kısım beklenti ve taleplerini karşıladığını, bu anlamda olumlu bir ilk adım olduğunu dile getirdik. Ancak hemen ardından, kanunun bu hâliyle öğretmenlerimizin beklentilerini ve toplu sözleşme masasına taşıdığımız talepleri karşılamadığı, ‘meslek kanunu’ olarak nitelendirilmeyi hak edecek içerikten yoksun olduğu uyarısını yaptık. Devam eden süreçte sorumlular ve yetkililerle gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, kanunun, bir milyonu aşkın öğretmenin hak, yetki, görev ve sorumlulukları noktasında bir meslek kanununda olması gerekenleri kapsamadığını, ilave düzenlemelere ihtiyaç olduğunu, özellikle sınava dayalı bir kariyer basamakları sistemi yerine toplu sözleşmede dile getirdiğimiz öğretmenlikteki hizmet süresini esas alan bir kariyer sistemi ihtiyacını vurguladık. Son olarak, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, öğretmenlerin beklentilerini karşılayacak bir içerikle yeniden düzenlenmesi amacıyla Eğitim-Bir-Sen olarak hazırladığımız kanun taslağı/önerisini Millî Eğitim Bakanlığı’nın, TBMM’nin, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu’nun ve kamuoyunun dikkatine sunduk. Kanun taslağımızda, sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğin kaldırılarak öğretmenliğin resmî eğitim kurumları ile diğer kamu kurumlarında öğretmen kadro unvanındaki kadrolu memurlar eliyle yürütülmesi; ***Kariyer basamaklarında ilerlemede öğretmenlikte 8 yılını tamamlamış olanlar yönünde uzman öğretmenlik, 12 yılını tamamlamış olanlar yönünden başöğretmenlik unvanı alınabilmesi; ***eğitim kurumu yöneticiliğinin özlük hakları, atama ve terfi yönünden yeniden düzenlenerek iyileştirilmesi; *öğretmenlerin ek ödeme, eğitim-öğretim tazminatı, ***hazırlık ödeneğinin artırılması kapsamının genişletilmesi ve ek ders ücretlerinde artış yapılması, **zorunlu hizmet bölgelerinde çalışanlara ilave tazminat ödenmesi; **öğretmenlerin görev, hak, yetki ve sorumlulukları mesleki özerklik ve akademik özgürlük ekseninde kurgulanarak ayrıntılı bir şekilde düzenlenmesi; *şiddete karşı caydırıcı hükümler getirilmesi gibi somut ve açık öneriler yer almaktadır.       Gelinen noktada öğretmenlerimizin talep ve haklı beklentilerini karşılayacak somut bir adımın hâlâ atılmamış olması, belirsizliğin eğitim çalışanları ve öğretmenlerimiz üzerinde oluşturduğu moral ve motivasyon kaybı, yerinde ve gerekli düzenleme öneri ve çağrılarına duyarsız kalınması üzerine Eğitim-Bir-Sen olarak eylem kararı aldık.   Mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, sosyal zeminde öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması, yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki hüküm dağınıklığının giderilmesi için meslek kanununda ivedi olarak değişikliklerin yapılarak hayata geçirilmesi gerektiğini bir defa daha hatırlatıyoruz. -Ülkemizde fiilen görev yapan 1 milyonu aşkın öğretmen var iken, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda öğretmenin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar mesleğin bütün olarak ele alınmaması; hukuki açıdan boşluk, mesleki açıdan ise yoksunluktur. -Biz, meslek kanununda, öğretmenlerin özlük haklarının tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz. -Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi uygulamalar yerine kadrolu istihdamın esas alınmasını istiyoruz. -Öğretmenlerin mesleki ilerlemelerini sağlayacak şekilde kariyer basamaklarının sınav yerine öğretmenlikteki hizmet süresine dayalı olarak kurgulanmasının meslek kanunu iddiasının ispatı için şart olduğunu düşünüyoruz. -İstihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere, zorunlu hizmet gibi dayatmalara son verecek, öğretmeni motive ve teşvik etmeye, imkânlar, fırsatlar ve artırımlı haklarla ödüllendirmeye dair hükümlerin mesleği özendirmeye, mesleği yürütenleri güçlendirmeye ilişkin ön şart olduğunu biliyoruz. -Öğretmenlerin atanmadan yer değiştirmeye, yetişmeden gelişmeye, eğitim imkânlarından kariyer fırsatlarına, ehliyetten liyakate her konuda belirsizlikten, ayrımcılık ya da ayrıcalık kusurlarından kurtarmaya dönük hükümleri olmazsa olmaz addediyoruz. -Eğitim ve öğretim süreçlerindeki vazgeçilmez unsurlardan biri olan eğitim kurumu yöneticiliği ve eğitim liderliğinin meslek kanunu kapsamında düzenlenmesini, yöneticilik ve liderlik süreçlerine katılım, bu pozisyonlardaki mali, sosyal ve özlük hakların da mutlaka kanuni bir dayanak ve güvenceyle tanımlanmasını istiyoruz. Biz, Eğitim-Bir-Sen olarak, hedefler ve gerçekler bağlamında her şeyi içinde barındıran bir kanun içeriğinin oluşmasının mümkün, öğretmenin itibarını hem yükseltmeye hem de korumaya garantör vasfı taşıyan hükümlerin elzem olduğuna inanıyoruz. Öğretmenin hak ve yetkilerini genişleten, ona destek olan bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu konusundaki beklenti karşılanmalıdır. Eğitim-Bir-Sen’in bu hususlar temelinde katkı ve destek sunacağını bu vesileyle bir kez daha temin ve teyit ediyor; siyasi iradeyi, TBMM’yi ve Millî Eğitim Bakanlığı’nı meslek kanununda beklentileri karşılayan değişikliklerin ve dönüşümün bir an evvel hayata geçirilmesi konusunda adım atmaya çağırıyoruz.
Meslek kanunu mevcut haklarımızı koruyacak, kariyer basamaklarında hizmet süresini önceleyecek şekilde yeniden düzenlenmelidir

Eğitimin verimliliği ve niteliği, eğitim çalışanlarının hak ettiği değeri görmesi, özlük hakları boyutuyla da emeklerinin karşılığının verilmesiyle mümkündür. Bugün 81 ilimizde ve Samsunumuzda eş zamanlı toplanmamızın sebebi: Meslek kanununun beklentileri yeterince karşılamadığı için, Sayın bakanın 1milyonun üzerindeki eğitim çalışanlarına kulağını tıkadığı, gözünü kapattığı içindir. Meslek Kanunu çıkmadan önce sahanın beklentilerini önerilerini görmezden geldiği içindir. Samsundan ve 81 ilimizden tekrar sesleniyoruz.

Hep birlikte ses veriyoruz, ortak iradeyle söz haykırıyoruz;

Önemi büyük, değeri yüksek, tarihsel rolü güçlü öğretmenlik mesleğinin ve öğretmenlerin meslek kanununda değişikliğe ve revizyona ihtiyaç var.

Sayın Bakan hatadan dönmek erdemdir. Toplu sözleşme teklifimiz esas olsun hizmet süresi üzerinden kariyer planlaması olsun sınav tartışması son bulsun.

7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlik mesleğini düzenleyen müstakil bir kanun beklentisini karşılama yönünde olumlu bir adım olmanın ötesine geçememiş, öğretmenlerin beklentilerini karşılayamamıştır.

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, bu kanunun kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesi, uzman ve başöğretmenlere ücret ve ilave derece artışı getirilmesi, adaylık sürecindeki yazılı sınavın kaldırılması, öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi gibi önemli özlük hakları ihtiva ettiğini, bu yönüyle öğretmenlerimizin bir kısım beklenti ve taleplerini karşıladığını, bu anlamda olumlu bir ilk adım olduğunu dile getirdik. Ancak hemen ardından, kanunun bu hâliyle öğretmenlerimizin beklentilerini ve toplu sözleşme masasına taşıdığımız talepleri karşılamadığı, ‘meslek kanunu’ olarak nitelendirilmeyi hak edecek içerikten yoksun olduğu uyarısını yaptık.

Devam eden süreçte sorumlular ve yetkililerle gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, kanunun, bir milyonu aşkın öğretmenin hak, yetki, görev ve sorumlulukları noktasında bir meslek kanununda olması gerekenleri kapsamadığını, ilave düzenlemelere ihtiyaç olduğunu, özellikle sınava dayalı bir kariyer basamakları sistemi yerine toplu sözleşmede dile getirdiğimiz öğretmenlikteki hizmet süresini esas alan bir kariyer sistemi ihtiyacını vurguladık.

Son olarak, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, öğretmenlerin beklentilerini karşılayacak bir içerikle yeniden düzenlenmesi amacıyla Eğitim-Bir-Sen olarak hazırladığımız kanun taslağı/önerisini Millî Eğitim Bakanlığı’nın, TBMM’nin, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu’nun ve kamuoyunun dikkatine sunduk.

Kanun taslağımızda, sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğin kaldırılarak öğretmenliğin resmî eğitim kurumları ile diğer kamu kurumlarında öğretmen kadro unvanındaki kadrolu memurlar eliyle yürütülmesi;

***Kariyer basamaklarında ilerlemede öğretmenlikte 8 yılını tamamlamış olanlar yönünde uzman öğretmenlik, 12 yılını tamamlamış olanlar yönünden başöğretmenlik unvanı alınabilmesi;

***eğitim kurumu yöneticiliğinin özlük hakları, atama ve terfi yönünden yeniden düzenlenerek iyileştirilmesi;

*öğretmenlerin ek ödeme, eğitim-öğretim tazminatı,

***hazırlık ödeneğinin artırılması kapsamının genişletilmesi ve ek ders ücretlerinde artış yapılması,

**zorunlu hizmet bölgelerinde çalışanlara ilave tazminat ödenmesi; **öğretmenlerin görev, hak, yetki ve sorumlulukları mesleki özerklik ve akademik özgürlük ekseninde kurgulanarak ayrıntılı bir şekilde düzenlenmesi;

*şiddete karşı caydırıcı hükümler getirilmesi gibi somut ve açık öneriler yer almaktadır.

 

 

 

Gelinen noktada öğretmenlerimizin talep ve haklı beklentilerini karşılayacak somut bir adımın hâlâ atılmamış olması, belirsizliğin eğitim çalışanları ve öğretmenlerimiz üzerinde oluşturduğu moral ve motivasyon kaybı, yerinde ve gerekli düzenleme öneri ve çağrılarına duyarsız kalınması üzerine

Eğitim-Bir-Sen olarak eylem kararı aldık.

 

Mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, sosyal zeminde öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması, yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki hüküm dağınıklığının giderilmesi için meslek kanununda ivedi olarak değişikliklerin yapılarak hayata geçirilmesi gerektiğini bir defa daha hatırlatıyoruz.

-Ülkemizde fiilen görev yapan 1 milyonu aşkın öğretmen var iken, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda öğretmenin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar mesleğin bütün olarak ele alınmaması; hukuki açıdan boşluk, mesleki açıdan ise yoksunluktur.

-Biz, meslek kanununda, öğretmenlerin özlük haklarının tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz.

-Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi uygulamalar yerine kadrolu istihdamın esas alınmasını istiyoruz.

-Öğretmenlerin mesleki ilerlemelerini sağlayacak şekilde kariyer basamaklarının sınav yerine öğretmenlikteki hizmet süresine dayalı olarak kurgulanmasının meslek kanunu iddiasının ispatı için şart olduğunu düşünüyoruz.

-İstihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere, zorunlu hizmet gibi dayatmalara son verecek, öğretmeni motive ve teşvik etmeye, imkânlar, fırsatlar ve artırımlı haklarla ödüllendirmeye dair hükümlerin mesleği özendirmeye, mesleği yürütenleri güçlendirmeye ilişkin ön şart olduğunu biliyoruz.

-Öğretmenlerin atanmadan yer değiştirmeye, yetişmeden gelişmeye, eğitim imkânlarından kariyer fırsatlarına, ehliyetten liyakate her konuda belirsizlikten, ayrımcılık ya da ayrıcalık kusurlarından kurtarmaya dönük hükümleri olmazsa olmaz addediyoruz.

-Eğitim ve öğretim süreçlerindeki vazgeçilmez unsurlardan biri olan eğitim kurumu yöneticiliği ve eğitim liderliğinin meslek kanunu kapsamında düzenlenmesini, yöneticilik ve liderlik süreçlerine katılım, bu pozisyonlardaki mali, sosyal ve özlük hakların da mutlaka kanuni bir dayanak ve güvenceyle tanımlanmasını istiyoruz.

Biz, Eğitim-Bir-Sen olarak, hedefler ve gerçekler bağlamında her şeyi içinde barındıran bir kanun içeriğinin oluşmasının mümkün, öğretmenin itibarını hem yükseltmeye hem de korumaya garantör vasfı taşıyan hükümlerin elzem olduğuna inanıyoruz.

Öğretmenin hak ve yetkilerini genişleten, ona destek olan bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu konusundaki beklenti karşılanmalıdır. Eğitim-Bir-Sen’in bu hususlar temelinde katkı ve destek sunacağını bu vesileyle bir kez daha temin ve teyit ediyor; siyasi iradeyi, TBMM’yi ve Millî Eğitim Bakanlığı’nı meslek kanununda beklentileri karşılayan değişikliklerin ve dönüşümün bir an evvel hayata geçirilmesi konusunda adım atmaya çağırıyoruz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bafrahaberi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.