Umut Şahinol'un kaleminden günümüzde gerçek başarı mutlu ve huzurlu bir hayat

Umut Şahinol'un kaleminden günümüzde gerçek başarı mutlu ve huzurlu bir hayat

Hayat, bir boşluk doldurma sanatıdır bir şeylerin eksikliğini başka bir şeyle örtmek, kapatmak, kısacası kaybettiğin birini ya da bir eşyayı başka biriyle veya başka bir eşyayla doldurmak. Hayatlarımıza değer katan birçok insan bazen sessizce bazen de büyük bir gürültüyle çıkarlar hayatlarımızdan. Eksildiğimizi hissederiz bu duygu içinden çıkılamaz bir hal alır bazen, ve tutunacak bir şeyler ararız, çoğu zaman da buluruz fakat maalesef aceleyle doldurulan bu boşluklar çoğunlukla yanlış kararlar almamıza sebep olur. Kayıp ne kadar büyükse boşluk da bir o kadar büyük olur ve o boşluğu doldurmak da oldukça zorlaşır. İnsan aslında yalnızdır etrafı ne kadar kalabalık olsa da günün sonunda bir başınadır. Hepimiz bir şeylere tutunarak yaşıyoruz kimimiz anne babalarımıza, kimimiz eşlerimize, kimimiz çocuklarımıza, arkadaşlarımıza bazen işimize ve daha sayamadığım birçok şeye. Gün gelip o tutunduklarımızdan ayrı düştüğümüzde büyük bir boşluğa düşmüş gibi oluyoruz ve bunun neticesinde çeşitli psikolojik rahatsızlıklarla mücadele etmemize yol açıyor. Bu yüzden bilmeliyiz ki hiç kimse bize ait değildir yalnızca hayatlarımızın belli bir döneminde bizimle birlikte olurlar. Bu durum anne baba ve çocuklarımız dahil herkes için geçerlidir hatta bedenlerimiz için dahi aynı şeyi söyleyebilirim, bir gün bedenlerimizden de ayrılacağız ki bu ayrılık en zor ayrılık olacaktır. Dolayısıyla öğrenmemiz gereken en önemli şey kendimizle güzel vakit geçirebilmektir, çünkü insan kendiyle olan yaşamını düzelttiğinde diğer insanlarla ilişkileri de düzene giriyor. Gereksiz insanlara gereksiz değerler vermiyor mesela, kendi yolunda yürürken karşılaştığı diğer insanlarla belli bir müddet sonra yol ayrımına gireceğini bildiği için veda vakti geldiğinde zorlanmıyor. Hayatınızı kendiniz için yaşayın seyriniz kendinize olsun bir başkasının sizin hayatınızı seyretmesi çok da önemli değil, gelişen teknolojinin esiri olarak çeşitli sosyal medya mecralarında yediğinizi, içtiğinizi,  gezdiğiniz yerleri insanların bilmesinin hiçbir önemi yok, kaldı ki çoğu yaptığı beğeni emojilerine rağmen hiçte mutlu değiller sizin adınıza. Tabi ki anılarınızı paylaşmak çok güzel fakat sizin adınıza gerçekten mutlu olacak insanlarla yapın bu paylaşımları. İnsanlar çevrelerinde ki diğer insanların acılarına gerçekten ortak olurlar fakat pek azı sizin mutluluğunuz ve başarınız için sevinç duyar ve maalesef bu durum en yakınlarımız için de geçerlidir. İşte tam da bu yüzden birilerinin takdirini, beğenisi, onayını kazanmak için kendinizi yıpratmayın. Hiç kimsenin takdirine ihtiyacınız olmadığı gibi hiç kimsenin yergisine de kulak asmayın.   Hayatta ki en büyük başarı Huzurlu ve mutlu bir yaşam sürmektir. Hırs ve ihtiraslarınız için hedefler koymayın Çünkü gerçekleşmeyen istekler en büyük hayal kırıklıklarına yol açar. Çalışın, Her zaman bir meşgaleniz olsun Zihniniz ancak o zaman gereksiz düşüncelerden uzaklaşır. Ama yaptığınız işin esiri olmayın yorulduğunuzda dinlenmesini bilin. Mutluluğu bir başkasının varlığında aramayın Tanıdığınız insanlara anlamlar yüklemeyin Onlara değer verin ama verdiğiniz değeri hak etmediklerinde geri almasını bilin. Vazgeçmek en büyük özgürlüktür Ve vazgeçeceğiniz zamanı bilmek en büyük ustalık. Benim aklım bana yeter diyerek büyüklenmeyin Ummadığınız bir anda ummadığınız birinden duyacağınız bir söz Bütün hayatınızı değiştirebilir Herkese bir öğretmen ve öğrenci gibi yaklaşın Her şey olması gerektiği gibi, olması gerektiği için oldu Sizden gidenler için üzülmeyin Size verilenler için de gereksiz sevinçlere kapılmayın Sadece içinizden derin bir şükran gösterin Beklentisiz olun hiç kimseden hiçbir şey beklemeyin Yaptıklarınıza bir karşılık istemeyin Yaptığınız her şey size geri dönecek bunu bilin ve ona göre yaşayın. Erken kalkın güneşi ve sabahı karşılayın İnsanlar telaşla yataklarından kalkıp Güne başlamadan evvel ki o derin sessizliğe kulak verin Kızıl ufukları seyredin Bir yerlere giderek huzura kavuşacağınızı sanmayın Kendinizden gitmediğiniz sürece nereye gittiğinizin bir önemi yoktur. Yolculuğunuz ve seyriniz kendinize olsun